Okula yeni başlayacak olan çocukların Ailelerine ve Öğretmenlerine öneriler

2- 8 yaşları arasındaki dönem dil gelişimi açısında hassas bir dönemdir. Bu dönemi sorunsuz atlatan çocuklar ileri ki yaşlarda dil gelişimi açısından sorun yaşamazlar. Bu dönemin sorunsuz geçmesi için anne-babalar ve öğretmenler çocukları destekleyebilirler.
Nasıl mı?
– Çocuklar için her açıdan birer model olduğunuzu unutmayın. Konuşurken sade, anlaşılır ve kısa cümleler kurmaya çalışın.
– Sesinizin doğal çıkmasına dikkat edin. Abartılı ağız hareketlerinden kaçının
– Mümkün olduğunca yabancı, çocuğun anlayamayacağı kelimeleri kullanmayın.
– Arkadaşlarının yanında veya gurup önünde çocuğun hatalarını düzeltmeyin.
– Yavaş konuş, tekrar söyle gibi uyarılardan kaçının.
– El-kol hareketleriyle konuşmaktan kaçının. Çocuk işaret diliyle konuşmayı alıkanlık edinebilir.
– Çocuğun kendisini ifade etmesine izin verin ve ona zaman tanıyın. Kelimeyi ağzından almayın. Söylemek istediği şeyi söylemesine yardımcı olun. “leb denmeden leblebiyi anlamayın”
– Eğer çocuğunuz bir sesi yanlış kullanıyorsa, örneğin ‘’Kırmızı’’ yerine ‘’kıymızı’’ diyorsa, onu ayıplamadan ve düzeltmeden ‘’kırmızı’’ kelimesini farklı bir cümle içinde yeniden kullanın
o Çocuk: kıymızı ayabayı ver.
o Ebeveyn: tamam, kırmızı arabayı alıp oynayalım.
Bu sekilde çocuğunuz kelimenin doğru söylenişini duymuş olur ve böylece zamanı geldiğinde oda kelimeyi doğru olarak telaffuz edecektir.

Dikkat! Çocuğun yanlışlarını vurgulamak, bunu sürekli söylemek çocuğun dikkatini yanlış konuşmasına çeker buda konuşma utangaçlığına veya konuşma korkusuna neden olabilir!
– Fazla TV izlemek çocuğun konuşmasını geliştirmez, tam tersine gelişkin olan konuşma becerisi geriletebilir.
– Her akşam çocuklarınıza 10 dakika hikaye okuyun, araştırmalar bebek yaşta bile çocuğa hikaye okumanın onun dil gelişimini olumlu yönde geliştirdiğini gösteriyor.
– Çocuğunuzun kelime hazinesinin gelişmesine yardımcı olun. Nesneleri adlandırın. İsimlerini bir kaç kez tekrarlayın. Piyasada bulunan temalı oyuncaklarıda kullanabilirsiniz. Örn. Yiyecekler, sebzeler, hayvan figürleri v.b.

Çocuklarınızı /öğrencilerinizin dil gelişimini en iyi sekilde desteklersiniz eğer siz;

• eleştirmek yerine onu cesaretlendirir ve ödüllendirirseniz,
• başka çocuklarla karşılaştırmayıp, olduğu gibi kabul ederseniz,
• ‘doğru söyle’ demeyip, doğrusunu tekrarlarsanız,
• Acele etmesi için zorlamayıp, zaman tanırsanız,
• Çocuğunuzla alıştırma yapmayıp, eğlenceli oyunlar oyunar ve onunla konuşursanız,
• Konuşma hatalarına yoğunlaşmayıp, nasıl dediğine değil, ne söylediğine, söylemek için çaba harcamasına ön planda tutarsanız,
çocuklarınız için en doğrusunu yapıyorsunuz demektir.

Eğer çocuğunuzun konuşma sorunu sizi endişelendiriyorsa bir dil ve konuşma bozukluklarından uzmanından görüş alabilir veya doktorunuza danışabilirsiniz.
Öğretmenler eğer öğrencilerinde konuşma bozukluğu olduğunu düşünüyorlarsa, anne babayı konu hakkında bilgilendirmelidirler. Dil ve Konuşma bozukluğu sorunu yaşayan çocukları aşağıda belirtilen hususlarda gözlemeleri yararlı olacaktır.

Büyük kas becerileri: Yürüme, tırmanma, merdiven çıkma, oturma kalkma v.b. motor kaslarını kullanılması gereken aktivitelerdeki becerileri nasıl?
İnce kas gelişimi: Kalem tutma, kesme, yapıştırma v.b. becerileri yaşına uygun mu?
Duyuşsal (işitme)gelişim: çocuk söylenenlere hemen tepki veriyor mu? Aynı sesleri birbirinden ayırd edebiliyor mu? Seslerin yönünün tayin edebiliyor mu? Çocuk sırtı öğretmene dönükken bir komut verildiğinde veya ismi söylendiğinde dönüp bakıyor mu?
Davranışlar: Diğer çocuklarla oyun oynama ve guruba katılma becerileri nasıl? Kavga ederse kendisini nasıl savunur? İtme, düşürme vurma davranışı mı daha çok ön planda yoksa sözel olarak mı hakkını korur? İhtiyaçlarını nasıl ifade eder? İşaret dilinimi kullanır, yoksa sözel olarak mı kendisini ifade eder?
Çocuğun konuşması ne durumda: Çocuk yabancılar tarafından rahatlıkla anlaşılıyor mu? Kelime hazinesi nasıl? Çocuk renkleri formları v.b. temel kavramları tanıyor mu?
Bu sorular öğretmenlerin konuşma terapisinin gerekliliği hakkında fikir sahibi olmalarına yardımcı olabilir. Emin olunmadığı durumlarda doğal olarak direk bir dil ve konuşma bozuklukları uzmanından görüş alınabilir.
Her çocuk birer birey olarak değerlendirilmeli ve hepsinin becerilerinin farklı, gelişim aşamalarının farklı hızda olacağı unutulmamalıdır. Bu anlamda asla çocuklarımızı diğer çocuklarla karşılaştırmamalı ve büyük beklentiler içine girmemeliyiz.

Pedagog Veysel Kızılboğa
Dil ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı